Yeni araştırmalar, özellikle ciddi alerjik reaksiyon öyküsü olan bireyler için mRNA aşıları yapıldıktan sonra alerjik reaksiyon riskleriyle ilgili devam eden endişeleri gideriyor. 

53 bin sağlık çalışanı üzerinde yapılan çalışmada, 474’ü (%0,9) ilaçlara, aşılara veya alerjenlere karşı şiddetli alerjik reaksiyon öyküsü bildirdi. 

Anket sonuçları, alerjik geçmişi olan çalışanların %11.6’sının bir COVID-19 mRNA aşısının 1. veya 2. dozunu aldıktan sonra alerjik reaksiyon bildirdiğini gösterirken, bu geçmişi olmayan çalışanların %4.7’si allerjik reaksiyon bildirdi. Yani alerji öyküsü olan kişilerde 2.5 kat daha fazla allerjik reaksiyon görüldü.

 Yüksek riskli alerji öyküsü, en yüksek kurdeşen ve anjiyoödem riskiyle birlikte, 2,5 kat artan göreceli alerjik reaksiyon riski ile ilişkilendirildi. Ancak bu semptomlara rağmen 51 bin 706 çalışana (%97.6) 2 doz mRNA COVID-19 aşısı yapıldı.

Şu anda, mRNA COVID-19 aşılarının alınması için tek kontrendikasyon (aşı yapılmaması gereken durum), polietilen glikol (PEG) içeren herhangi bir aşı bileşenine karşı bilinen bir şiddetli veya ani alerjik reaksiyon öyküsü ve önceki bir doza karşı alerjik reaksiyondur.

Aralık 2020’den bu yana, mRNA COVID-19 aşılamasından sonra bildirilen alerji semptomlarının oranı yaklaşık %2  ve anafilaksi insidansı 10.000 aşıda 0.025 ila 2.47 vaka olarak tahmin edilmiştir

mRNA COVID-19 aşılarına karşı doğrulanmış anafilaksisi olan kişiler arasında yaklaşık üçte biri bir anafilaksi öyküsü bildirdi.

Bildirilebilir alerji semptomları arasında kaşıntı veya döküntü (enjeksiyon bölgesi dışında), kurdeşen, anjiyoödem (şişmiş dudaklar, dil, gözler veya yüz) ve solunum semptomları (hırıltı, göğüste sıkışma veya nefes darlığı) yer alır 

İkincil sonuç, mRNA COVID-19 aşısına karşı kendi bildirdiği şiddetli alerji semptomlarıydı. Bu semptomlar arasında (1) enjeksiyon bölgesinden farklı olarak kurdeşen, kaşıntı veya kızarıklık ve (2) aşılamadan sonraki ilk 3 gün içinde solunum semptomları, anjiyoödem veya her ikisi yer almıştı