Cambridge Üniversitesi’nde yapılan çığır açıcı bir araştırma, olumsuz düşünceleri bastırmanın ruh sağlığına zararlı olduğuna dair yaygın kabul gören inanca meydan okuyor. Toplam 16 ülkeden 120 katılımcının yer aldığı araştırma, bireyleri olumsuz olaylarla ilgili düşüncelerini bastırmaları için eğitmenin sadece bu düşüncelerin canlılığını azaltmakla kalmadığını, aynı zamanda ruh sağlığı sonuçlarını da iyileştirdiğini ortaya koydu. Bu keşif, geleneksel psikoterapi yaklaşımlarına ters düşmekte ve ruh sağlığı müdahaleleri için yeni yollar açmaktadır.

Düşünceyi Bastırmaya İlişkin Yerleşik İnançlara Meydan Okumak
Kökleri Freudyen psikolojiye dayanan yaygın inanış, olumsuz düşünce ve duyguları bastırmanın davranışlarımız ve refahımız üzerinde zararlı bir etkisi olabileceğini öne sürer. Geleneksel psikoterapi genellikle bu bastırılmış düşünceleri yüzeye çıkararak güçlerini azaltmayı içerir. Ancak Cambridge Üniversitesi’nden elde edilen bulgular, olumsuz düşüncelerin aktif olarak bastırılmasının aslında ruh sağlığı için faydalı olabileceğini göstermektedir.

Hafızanın Geri Getirilmesinde İnhibitör Kontrolün Rolü
Çalışma, refleksif tepkileri geçersiz kılmamızı sağlayan bir beyin mekanizması olan inhibitör kontrolü ve bunun hafıza geri kazanımına uygulanmasını inceliyor. Araştırmacılar, özellikle COVID-19 salgını gibi zorlu zamanlarda, güçlü hatırlatıcılar sunulduğunda olumsuz düşüncelerin geri çağrılmasını durdurmak için engelleyici kontrolün uygulanıp uygulanamayacağını araştırdı.

Çalışma Tasarımı ve Katılımcı Katılımı
Katılımcılardan olumsuz korkular ve endişeler, olumlu umutlar ve hayaller ve nötr olaylar dahil olmak üzere çeşitli senaryolar öngörmeleri istenmiştir. Katılımcılar her bir senaryo için ipucu sözcükler ve önemli ayrıntılar vermiş ve her bir olayı canlılık, gerçekleşme olasılığı ve duygusal yoğunluk gibi çeşitli parametrelere göre derecelendirmiştir. Katılımcıların ruhsal durumlarının geniş yelpazesini ölçmek için ruh sağlığı değerlendirmeleri de yapılmıştır.

Eğitim Teknikleri ve Kayda Değer Sonuçlar
Katılımcılar üç gün boyunca 20 dakikalık bir eğitime tabi tutuldular; bu eğitimde “Hayal Etme” ve “Hayal Etme” denemeleri yapıldı ve kendilerine işaret sözcükleri verildiğinde olayları bastırmaları ya da canlı bir şekilde hayal etmeleri istendi. Sonuçlar çarpıcıydı: bastırılan olaylar daha az canlı ve daha az korkutucu olarak rapor edildi ve katılımcılar, özellikle korkulu düşünceleri bastırırken ruh sağlığında iyileşmeler yaşadı.

Kalıcı Etki ve Katılımcılardan Olumlu Geri Bildirim
Çalışma sonrasında tekniğe devam etme talimatı verilmese bile, birçok katılımcı bunu yapmayı seçti ve depresyon ve olumsuz duyguların azalmasında sürekli faydalar yaşadı. Geri bildirimler son derece olumluydu ve katılımcılar tekniğin zorlu zamanlarda kendilerine nasıl önemli ölçüde fayda sağladığını paylaştılar.

Gelecekteki Ruh Sağlığı Yaklaşımları için Çıkarımlar
Bu çalışmadan elde edilen bulgular, psikoterapideki mevcut anlatılara meydan okumanın yanı sıra, olumsuz düşüncelerin yönetilmesi ve ruh sağlığının iyileştirilmesi için alternatif yaklaşımların önünü açmaktadır. Düşünce bastırmanın ruh sağlığını iyileştirmek için bir araç olarak kullanılma potansiyeli, terapötik müdahaleler ve başa çıkma stratejileri için yeni olanaklar sunmaktadır.

Sonuç
Cambridge Üniversitesi’nde yapılan çalışma, düşünce bastırma ve bunun ruh sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin anlayışımızı yeniden değerlendirmek için ikna edici bir durum ortaya koymaktadır. Bu bulguları doğrulamak ve genişletmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte, düşünce bastırmanın ruh sağlığını yönetmede faydalı bir araç olarak hizmet etme potansiyeli, daha derinlemesine araştırılması gereken ilgi çekici bir ihtimaldir.