Alzheimer hastalığı, genellikle yaşlı bireylerde görülen, beyindeki hücrelerin işlevini yitirmesi ve ölmesiyle karakterize edilen ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bu durum, hafıza kaybı, düşünme ve sosyal becerilerde azalma gibi belirtilere yol açabilir. Alzheimer’ın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterse de, genellikle yavaş başlar ve zamanla kötüleşir. İşte Alzheimer hastalığının yaygın belirtileri:

  1. Hafıza Kaybı: Özellikle yakın zamanlardaki olayları hatırlamada güçlük çekme, Alzheimer’ın en bilinen belirtisidir.
  2. Karar Verme ve Planlama Yapmada Zorluk: Basit planlamaları yapma veya günlük sorunları çözme konusunda güçlükler yaşanabilir.
  3. Zaman ve Yer Kavramının Kaybı: Zamanın geçişini anlama veya coğrafi konumunu belirleme zorluğu yaşanabilir.
  4. Günlük Görevlerde Zorlanma: Örneğin, bir kişi daha önce kolaylıkla yaptığı bir yemeği hazırlamakta veya bir oyunu oynamakta güçlük çekebilir.
  5. Dil Kullanımında Değişiklikler: Konuşurken veya yazarken uygun kelimeleri bulmada zorlanma, dil becerilerinde azalma görülebilir.
  6. Eşyaları Yerleştirme ve Bulmada Zorluk: Eşyaları yanlış yerlere koyma ve daha sonra bulamama gibi durumlar olabilir.
  7. Yargılama veya Karar Vermede Azalma: Örneğin, para ile ilgili kötü kararlar verebilir veya kişisel bakım konusunda dikkatsiz olabilirler.
  8. Sosyal Çekilme: Sosyal aktivitelerden veya hobilerden kaçınma, genel bir ilgi kaybı olabilir.
  9. Kişilik ve Davranış Değişiklikleri: Depresyon, kaygı, huzursuzluk veya şüphe gibi duygusal değişiklikler yaşanabilir.

Alzheimer hastalığının erken teşhisi önemlidir, çünkü bazı tedavi seçenekleri hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

  1. Alzheimer hastaları genellikle yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamakta zorluk çekerler. Örneğin, birkaç saat önce yenen öğle yemeğinin detaylarını (ne yediklerini veya yemek için nereye gittiklerini) hatırlayamama durumu. Bu, beyindeki hafıza oluşturma ve saklama işlevlerinin bozulmasından kaynaklanır.
  2. Önemli Tarihleri veya Randevuları Unutma: Alzheimer hastalığının bir başka yaygın örneği, doğum günleri, yıldönümleri veya önemli tıbbi randevular gibi önemli tarihleri unutmaktır. Hastalar ayrıca planladıkları etkinlikleri veya ziyaretleri hatırlamakta güçlük çekebilirler, bu da sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.

Bu tür hafıza kayıpları, Alzheimer hastalığının erken belirtileri arasında yer alabilir ve zamanla daha belirgin hale gelebilir.

YENİ BELİRTİ: GÖRME BOZUKLUĞU

Alzheimer hastalığının erken teşhisinde görme bozukluğu, önemli bir gösterge olarak yeni bir çalışmada dikkat çekiyor. Bu çalışma, görsel ve uzamsal işlevlerdeki bozulmaları incelerken, Alzheimer hastalığının bir erken belirtisi olarak posterior kortikal atrofi (PCA) üzerine odaklanıyor. Araştırma, Alzheimer ile PCA arasındaki güçlü bağlantıyı ortaya koyarak, hastalığın teşhis ve tedavisinde yeni yöntemlerin geliştirilmesinin önemini vurgulamaktadır.

POSTERİOR KORTİKAL ATROFİ NE DEMEK?

Posterior kortikal atrofi (PCA), beyindeki korteksin arka kısmında, özellikle görme ve uzamsal işlevlerle ilgili alanlarda, ilerleyici bir şekilde incelmesi ve işlev kaybına uğraması durumudur. PCA, genellikle Alzheimer hastalığının bir varyantı olarak kabul edilir ve etkilediği bireylerde çeşitli zorluklara neden olabilir. İşte PCA’nın bizi nasıl etkileyebileceği üzerine bazı örnekler:

  1. Görsel İşlevlerde Bozulma: PCA’nın en belirgin etkilerinden biri, görsel işlevlerin bozulmasıdır. Bu, nesneleri tanıma, yüzleri tanıma veya yazı okuma gibi görsel bilgileri işleme yeteneğinde azalmaya neden olabilir.
  2. Uzamsal Farkındalıkta Azalma: Bireyler, mekansal ilişkileri anlamada ve çevresel uzayda yönelim sağlamada zorluk yaşayabilirler. Bu, nesnelerin konumunu belirlemede güçlük veya mekanik becerilerde azalma gibi kendini gösterebilir.
  3. El-Göz Koordinasyonunda Sorunlar: PCA, bireylerin el-göz koordinasyonunu etkileyebilir, bu da yazı yazma, çizim yapma veya günlük görevleri yerine getirme gibi aktivitelerde zorluklara yol açabilir.
  4. Okuma ve Yazmada Güçlük: Görsel işlevlerin bozulması nedeniyle, PCA olan kişiler yazıları okumakta ve yazmakta zorluk çekebilirler. Bu, kelimelerin veya harflerin tanınmasında güçlük olarak ortaya çıkabilir.
  5. Hesaplama Becerilerinde Azalma: PCA, matematiksel işlemler veya basit hesaplamalar yapma yeteneğini de etkileyebilir, çünkü bu işlemler uzamsal ve görsel işlevlere bağlıdır.
  6. Yönelim ve Navigasyonda Zorluk: PCA olan bireyler, bilinen bir çevrede bile yol bulmakta zorlanabilirler. Bu, alışveriş merkezleri veya evlerinde bile yolunu kaybetmelerine neden olabilir.
  7. Günlük Yaşam Aktivitelerinde Azalma: Yukarıda belirtilen zorluklar nedeniyle, PCA olan kişilerin günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlıkları azalabilir. Bu, kişisel bakım, yemek hazırlama ve ev işleri gibi basit görevleri yerine getirmede zorluklara yol açabilir.

Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco’dan (UCSF) bir ekip liderliğinde yürütülen bu uluslararası çalışma, PCA’nın Alzheimer hastalığının %10’unda gözlemlendiğini ve çoğunlukla görsel ve uzamsal görevlerde zorluklara neden olduğunu belirtiyor. Araştırma, dünya genelinde 36 merkezde 1000’den fazla hastanın katılımıyla gerçekleştirilmiş ve sonuçları Lancet Neurology dergisinde yayımlanmıştır.

Çalışmaya göre, PCA hastalarının %94’ünde Alzheimer patolojisi tespit edilmiş, geriye kalan hastalarda ise Lewy cisimciği hastalığı ve frontotemporal lobar dejenerasyon gibi diğer nörolojik durumlar görülmüştür. Bu, PCA’nın Alzheimer hastalığı için güçlü bir öngörücü olduğunu göstermektedir.

UCSF Nöroloji Bölümü’nden Marianne Chapleau, PCA hastalarının karşılaştığı zorluklara dikkat çekiyor. Bu hastalar, genellikle görsel ve uzamsal muhakemede zorlanıyor ve bu durum, yanlış teşhislere yol açabiliyor. Çünkü, başvurdukları optometristler veya göz doktorları PCA konusunda yeterince bilgi sahibi olmayabilir.

Araştırma ayrıca, semptomların başlamasından ilk tanıya kadar geçen sürenin ortalama 3,8 yıl olduğunu ve bu süre zarfında birçok hastanın hafif veya orta derecede demans belirtileri gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu, PCA’nın erken teşhisinin önemini ve bu alanda farkındalığın artırılması gerekliliğini vurguluyor.

Renaud La Joie gibi çalışmanın eş yazarları, PCA hastalarının, hastalığın erken evrelerinde yararlı olan anti-amiloid ve anti-tau gibi tedavilerden faydalanabileceğini belirtiyor. Bu tedaviler, PCA hastaları için umut verici görünmektedir.

Araştırma, ayrıca PCA hastalarının Alzheimer’a yönelik klinik çalışmalardan genellikle dışlanmasına rağmen, UCSF’nin PCA ve Alzheimer’ın diğer amnestik olmayan varyantları için tedavi seçeneklerini araştırmaya devam ettiğini gösteriyor. Kıdemli yazar Gil Rabinovici, özellikle kadınlarda PCA’nın daha yüksek görülme sıklığına dikkat çekerek, doğru teşhis ve tedavinin önemini vurgulamaktadır. Bu çalışma, Alzheimer hastalığının anlaşılması ve tedavisinde yeni yollar açmaktadır.