Nutrients dergisinde yayınlanan yeni bir makalede araştırmacılar, 12 haftalık düzenli mercimek tüketiminin metabolik sağlık üzerindeki etkisini değerlendiriyor.

Bir bakliyat türü olan mercimek, yüksek diyet lifi ve protein içeriğinin yanı sıra polifenoller gibi bazı biyoaktif bileşiklerin varlığıyla bilinir.

Bugüne kadar, USDA tarafından önerilen dozda mercimek tüketiminin uzun vadeli etkisini araştıran çok az çalışma yapılmıştır. Ayrıca, bakliyat müdahalesi çalışmaları, bakliyat tüketimine yanıt olarak ortaya çıkabilecek gastrointestinal (GI) semptomları nadiren değerlendirmiştir.

Çalışma hakkında
Bu randomize klinik çalışma, kronik metabolik bozukluklar geliştirme riski daha yüksek olan 18-70 yaş arası kişilerin sağlığı üzerinde her hafta toplam 980 veya sıfır gram pişmiş yeşil mercimek içeren yedi öğün öğünden oluşan 12 haftalık bir diyet müdahalesi sırasında dinamik lipidemik, glisemik ve inflamasyon yanıtlarını değerlendirmiştir.

Çalışmaya dahil edilen erkek ve kadınların bel çevresi sırasıyla 90 veya 100 cm veya daha fazladır, çünkü bu merkezi yağlanma için kabul edilen bir vekildir. Ayrıca, tüm çalışma katılımcılarının açlık dışı serum trigliserit (TG) seviyeleri 1,69 mmol/L veya 150 mg/dL’yi aşmıştır.

Mercimek tüketiminin 12 haftalık müdahale boyunca GI semptomlarını ve tokluğu nasıl etkilediğini değerlendirmek için haftada bir kez anketler uygulanmıştır. Başlangıçta antropometrik ölçümler ve her katılımcının yazılı onayı alınmıştır.

Yemek grupları arasındaki farklılıkları tespit etmek için alışılmış beslenme düzenleri ve spesifik diyet bileşenleri de rapor edilmiştir. İkinci ziyarette, çalışma katılımcılarının dahil edilme kriterlerini sürekli olarak karşıladığından emin olmak için yemek sonrası serum TG seviyeleri ölçülmüştür.
12 haftalık diyet müdahalesi döneminde, çalışma katılımcılarından 50 gram oral yağ yükü tükettikleri yüksek yağlı bir yemek mücadelesini tamamlamaları istenmiştir. Kan örnekleri açlıktan sonra ve kan belirteçlerinin değerlendirilmesi için yemek sonrası beş saat boyunca saatlik olarak toplanmıştır.

Müdahale öncesinden sonrasına kadar her iki gruptaki fiziksel ve biyolojik değişiklikleri değerlendirmek için genel doğrusal modeller kullanılmıştır. Zamanlamanın ve öğünlerin tokluk ölçümleri ve GI semptom şiddeti üzerindeki etkisini belirlemek için doğrusal karışık-etki modelleri kullanılmıştır.

Çalışma bulguları

Ortalama yaşı 47,2 ve vücut kitle indeksi (VKİ) 34,4 kg/m2 olan toplam 38 aşırı kilolu ve obez yetişkin 12 haftalık müdahaleyi tamamlamıştır. Müdahale öncesinden sonrasına kadar, antropometrik ölçümler her iki öğün grubunda da değişmemiştir.

Çalışma dönemi boyunca, toplam lif tüketimi mercimek ve kontrol gruplarında sırasıyla ortalama 17,3 g ve 22,9 g olmuştur. Mercimek tüketicileri arasında sodyum alımı artarken, kontrol grubunda süt ürünleri ve rafine tahıl tüketimi azalmıştır.

Mercimek tüketenlerin günlük ortalama baklagil tüketimi 0,1 fincandan 0,6 fincana çıkarak dört alanda Sağlıklı Beslenme Endeksi (HEI) puanlarını önemli ölçüde artırmıştır. Mercimek tüketenlerin toplam, çözünmez ve çözünür lif alımları da daha yüksekti.

Tokluk ve GI anketlerine verilen ortalama yanıt oranları kontrol grubu için sırasıyla %89,6 ve %90,8, mercimek grubu için ise sırasıyla %89 ve %89,4 olmuştur. Tokluk ölçümleri öğün gruplarına göre değişiklik göstermezken, her iki grup için de GI semptom şiddeti yanıtları 12 haftalık müdahale boyunca %87,7 oranında hiç yok veya hafif olarak değerlendirilmiş, yalnızca %10 ve %2,3’ü orta veya şiddetli olarak değerlendirilmiştir.

On iki haftalık günlük mercimek tüketimi, toplam ve düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol seviyeleri de dahil olmak üzere lipid metabolizmasının açlık ölçümlerini azaltmıştır. Buna ek olarak, uzun süreli mercimek tüketimi, yüksek yağlı bir öğüne karşı yemek sonrası glikoz ve enflamasyon tepkilerini iyileştirmiştir.

Bu gözlemin potansiyel bir açıklaması, lifin safra asitlerini bağlayarak karaciğere geri dönmelerini engellemesi ve hepatik safra asitlerinin üretimini uyarmasıdır. Vücut, kandan kolesterol alımı yoluyla hepatik kolesterol seviyelerini yeniler ve bu da serum kolesterol seviyelerini düşürür.

Mercimeğin serum kolesterolünü düşürmeye yardımcı olduğu bir başka mekanizma da lipid metabolizmasını düzenleyen ve kolesterol emilimini önleyen biyoaktif bileşikler olan saponinlerdir. Alışılmış mercimek tüketimi, kolesterol seviyelerini artıran bir diyet bileşeni olan toplam doymuş yağ alımını da azaltabilir.