Stanford araştırması, toprağa çinko eklemenin çocuklarda büyüme geriliğini önleyebileceğini gösteriyor.

Stanford Üniversitesi’nin çığır açan bir çalışmasında araştırmacılar, çocukluktaki bodurlukla mücadele için son derece basit ama potansiyel olarak dönüştürücü bir tarım stratejisi keşfettiler: toprağa çinko eklenmesi. Matematik ve hesaplamalı bilimler alanında lisans öğrencisi olan Claire Morton’un öncülük ettiği çalışma, bu mikro besin maddesinin, özellikle de beş yaşın altındaki çocukların üçte birinden fazlasının yetersiz beslenme nedeniyle büyüme geriliği yaşadığı Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde, çocukların sağlığını nasıl önemli ölçüde etkileyebileceğine ışık tutuyor.

Yaşa göre yetersiz boyla karakterize edilen çocukluk çağı bodurluğu, bilişsel gelişimi engelleyen ve diğer hastalıklara duyarlılığı artıran ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dahası, bu durum daha zayıf akademik performansla ilişkilendirilerek tüm toplulukların kalkınma ve refah açısından geride kalmasına neden oluyor. Stanford ekibinin araştırması, toprağı çinko ve daha az oranda demirle zenginleştirmenin, yerel çocuklarda bodurluk vakalarında kayda değer bir azalmaya yol açabileceğini öne sürerek bir umut ışığı sunuyor.

Ulusal toprak sağlığı programının bir parçası olarak yaklaşık 300.000 çocuğun ve bir milyon kadının sağlık verilerinin yanı sıra 27 milyon toprak testinden elde edilen sonuçların analiz edildiği çalışma, topraktaki çinko konsantrasyonu ile çocukluk çağındaki büyüme geriliği oranlarının azalması arasında doğrudan bir ilişki olduğunu buldu. Ayrıca demir açısından zengin toprakların, vücutta oksijen taşınması için hayati önem taşıyan hemoglobin seviyelerinin daha iyi korunmasını desteklediği bulunmuştur.

Bu araştırma sadece akademik bir çalışma değil aynı zamanda bir eylem çağrısıdır. Topraktaki çinko seviyelerindeki her hafif artışın önemli ölçüde daha az bodur büyüme vakasıyla ilişkilendirilmesiyle, halk sağlığı politikası açısından sonuçları çok büyük. Araştırmacılar, çiftçilerin çinkoyla zenginleştirilmiş gübre kullanımını teşvik etmenin hayati bir sağlık müdahalesi olarak hizmet edebileceğini ve potansiyel olarak milyonlarca çocuğu bodur büyümenin yaşam boyu sonuçlarından koruyabileceğini öne sürüyor.

Bulgular, çevresel faktörlerin halk sağlığı üzerindeki derin etkisinin altını çiziyor ve toprak kalitesinin, beslenme sonuçlarının daha önce yeterince takdir edilmeyen bir belirleyicisi olduğunu vurguluyor. Yer sistemi bilimi profesörü ve Stanford Gıda Güvenliği ve Çevre Merkezi direktörü David Lobell’e göre, topraktaki besin maddelerinin çocuk sağlığındaki rolünü anlamak, küresel gıda güvenliği zorluklarını ele alacak daha etkili stratejiler geliştirmek için kritik önem taşıyor.

Bu çalışma, yenilikçi tarım uygulamalarının mahsul veriminin ötesinde nasıl önemli faydalar sağlayabileceğini gösteren, çevremiz ve halk sağlığımızın birbirine bağlılığının bir kanıtıdır. Araştırmacılar ve politika yapıcılar bu bulguları sindirdikçe, çinkoyla zenginleştirilmiş toprak tedavilerinin daha geniş çapta test edilip uygulanacağı ve böylece halk sağlığı ve beslenme alanında dünyanın en kalıcı zorluklarından birine ölçeklenebilir bir çözüm sunacağı umut ediliyor.